Dişin minesindeki gözenekli yapıda oluşan organik ve inorganik maddelerin birikmesi ile dişlerde renklenme oluşur. Bu renklenmeler kimyasal ajanlarla giderilmesi işlemine diş beyazlatma denir.Dişlerin beyazlığını kaybetmesinin sebebi; dişlerin oluşumları sırasında meydana gelen yapısal farklılıklar, anne karnındayken ve çocukluk dönemindeki beslenme bozukluğu, fazla antibiyotik kullanımı, ileriki dönemlerde gün boyu yediğimiz besinler, özellikle içtiğimiz sudaki yüksek flor oranı, yaşlılık ve beraberinde gelen yetersiz ağız bakımı, travmalar, eski protezler ve restorasyon işlemleridir.
Dişler her bireyde aynı düzeyde beyazlamaz. Beyazlama oranı dişin yapısına göre değişmektedir. Beyazlatma işlemi yapılan araştırmalara göre uygun teknikte ve doğru miktarda solüsyon, beyazlatma maddesi kullanarak yapıldığında dişlere herhangi bir zararı olmadığı tespit edilmiştir. Beyazlatma işleminin yan etkisi her zaman olmamakla birlikte hassasiyet oluşmasıdır. Hassasiyet beklenen bir yan etkidir. 24/48 saat içinde geçmesi beklenir. Bu sürede geçmeyen hassasiyet durumları hekimin önerdiği diş macunu ile ve hekimin uygulayabileceği florür işlemi ile hassasiyet kontrol altına alınacaktır.
Diş beyazlatma işlemi dişin yapısına ve kişinin ağız bakım hijyenine bağlı olarak 6 ay ile 5 yıl arasında bir sürede sabit kalmaktadır. Diş beyazlatma sonrası hasta iki hafta boyunca renkli içecek ve yiyeceklerden uzak durmalıdır. (örneğin; çay, kahve, kola, sigara, ketçap, salça vb. ) Ağız sağlığına beyazlatmadan sonra daha çok özen göstermelidir.